Teknolojik gelişmelerin aktif olarak kullanılmaya başlaması ile beraber artık endüstriyel uygulamalar için de geçmiş dönemlere nazaran atılan adımlar çok daha başarılı sonuçların ortaya çıkmasını sağlıyor. İşletmeler, konu hakkında yapacakları araştırmalar sonucunda kendi isteklerini en iyi şekilde yerine getireceğini düşündükleri sistemleri inceleyerek aralarından seçimlerini yapıyorlar. Hidrolik silindir de ilk olarak kullanımına başlandığı zamanlardan itibaren en fazla tercih edilen sistemler arasındaki yerini almayı başarmış durumda.
Farklı alanlarda kullanılmaya devam edilen hidrolik silindir, hidrolik sistemin temel bileşenleri arasında yer alan en önemli parça olarak da bilinir. Hidrolik silindirler, hareketleri hidrolik basınçları kullanarak oluşturmayı başarırlar. Genel olarak silindirik gövdeye sahip olup içerisinde hidrolik sıvı yer alır. Hareketin üretilmesi adına hidrolik basıncın kullanılması gerekir. Çoğunlukla da modelleri pistonlu silindir olarak da isimlendirilirler. Üretilen bu sistemler piston içerisinde bulunan hidrolik sıvının basıncı ile hareket etmeye başlar.
Kullanımına aktif olarak devam edilen hidrolik silindirler, hangi ortamda çalıştırılacak ve ne iş için tercih edilecekse buna göre çeşitli tipleri içerisinde barındırır. Böylece işletmeler kendi ihtiyaçlarını en iyi şekilde yerine getireceğini düşündükleri modelleri ve yapılarını incelemeleri sonrasında gerekli kararı eksiksiz şekilde vermiş olurlar.
Hidrolik Silindir Nasıl Çalışır?
Hidrolik silindiler temelde kendilerinde var olan piston çubuğunu uzatıp ve geri çekme işlemini yaparak itme ile çekme adımlarını atar. Mekanizma aracılığı ile dışarıdan uygulanmış olan yük, düz bir hattın üzerinde tahrik edilmiş olunur. Devamlı şekilde açısal hareket elde etmek adına hidrolik motorlar tercih edilirken yarı açısal hareket elde edilmesi adına ise yarı dönüşlü olan aküatörler tercih edilir.
Çift etkili hidrolik silindir modellerinde bulunan piston, kendine bağlı olarak çubuk ile örtülmektedir. Bu düzenleme ile beraber pistonun her iki tarafı arasında kuvvet farkı meydana gelir. Var olan kuvvet farklı ise silindir giriş ve çıkış basıncı tersine çevrilmesi ile beraber ortaya çıkmaktadır. Geri çekim darbesi adına uygulanmış olan kuvvet, çubuktaki yüzey alanının azaldığında azaltılabilecektir. Yağ çubuk ucuna pompalanması ile kapak ucundan herhangi bir basınç meydana gelmeden rezervuara geri akması, çubuk ucunda bulunan sıvı basıncı çekme kuvvetine eşit olur.
Genel olarak hidrolik silindirin hareket yönü, var olan hidrolik sıvının hangi tarafta çok daha yüksek basınçta bulunduğuna bağlı olarak değişim gösterir. Pistonun bir tarafına hidrolik sıvı basılması durumunda piston diğer kısma doğru itilecektir. Böylece silindirin diğer kısmında yer alan mekanizma ya da iş parçası sorunsuzca hareket etmiş olur.
Hidrolik Silindirin Uzun Süre Çalışması İçin Dikkat Edilmesi Gerekenler
Verimli ve yüksek performans ile hidrolik silindir modellerini kullanmak isteyenlerin mutlaka düzenli olarak bakım konusunda gerekli olan adımları atmaları gerekir. Bu aşamada doğru detaylara dikkat etmemek demek, beraberinde umulmadık zamanlarda farklı sorunların çıkmaması anlamına gelir.
Bakım çalışmaları bu aşamada en fazla dikkat edilmesi gereken konu olarak ön plana çıkıyor. Çünkü genel itibari ile hidrolik sistemlerde karşı karşıya kalınan en büyük sorunların başında hidrolik yağın kirlenmesi bulunuyor. Hidrolik silindirin yer aldığı sisteme kir parçacığının girmesi durumunda ileri geri şeklinde hareket etmeye başladığı görülebilir. Bunun olmaması adına hidrolik silindirler çalışacağı zaman mutlaka ilk olarak temiz olan yağın girişinin sağlanması gerekir. Aynı zamanda seçilecek yüksek verimli filtrelerin de belirli aralıklar ile değiştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Kullanım esnasında herhangi bir sorunun ortaya çıkmaması adına hidrolik silindirler düzenli şekilde kontrol edilmelidir. Yapılacak kontroller esnasında çukurlaşma, korozyon, düzensiz aşınma gibi durumların oluşması halinde bu durumlar sistemin içerisinde nemin olduğuna işaret edebilecektir. Bu durumun geç zamanlarda fark edilmesi sonrasında mil keçesi ve sıyırıcı zarar görür. Silindirin üzerinde kendini gösteren oyuklar her seferinde korozyondan ötürü ortaya çıkmaz. Kimi durumlarda çarpma etkisi sonucunda da kendini gösterebilir. Silindirin mil kısmında eğer ki düzensiz aşınma bulunuyorsa, yanlış hizalama ile de bu sonuç ortaya çıkabilir. Yanlış hizalamanın beraberinde getirmiş olduğu yan yük sonucunda ise mil yatağın bir tarafına doğru sürtünür ve contalar erken zamanlarda aşınır. Hidrolik silindirlerin millerinin hasar görmesi ve aşınması durumunda çoğu zaman cilalanıp kullanılması sonucunda tekrardan kullanılması mümkün olur.
Kullanılan hidrolik silindir sistemleri ile mafsalla, çatallar, braketler gibi oldukça önemli olarak bilinen parçalar da aktif şekilde kullanılır. Silindirlerin bağlantı yerlerinde en ufak bir yanlış hizalama sonucunda aşınmanın yanı sıra ciddi anlamda hasarlar kendini gösterebilir. Hidrolik silindirlerin kullanım ömürlerinin kısaltılmaması adına başta silindir bağlantı parçaları olmak üzere diğer aksesuarlar da mutlaka detaylı şekilde gözden geçirilmelidir.
Son aşamada ise dikkat edilmesi gereken konu silindirlerin yağlama sisteminin güvenli olup olmadığının kontrol edilmesidir. Bu aşamada regülatör tertibatı ve filtre, işletmelerin isteklerinin etkili şekilde yerine getirilmesini sağlamayı başarır. Yağlama seviye kontrolleri esnasında eksik yağ tamamlanırken kontaminasyon riskinden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Sistemin güvenliği adına hava tabancası yağ hattına takılıp püskürtme sonrasında sistem durumu rahatlıkla kontrol edilebilir. İşletmelerin gerek hidrolik silindir modellerinin ne işe yaradığı ve nasıl çalıştığı olmak üzere bakımları ve kullanım detayları gibi konuların üzerinde doğru şekilde durmaları, uzun zamanlar boyunca var olan sistemlerini sorunsuzca kullanmalarına olanak sağlar.
Hidrolik silindir ile ilgili daha fazla bilgi için: Hidrolik silindir
Kaynak: Hidrolik Silindir Üretimi